28 Temmuz 2008 Pazartesi

TELEFONUNUZ MU BOZULDU... süpriiiiz


Evet telefonum bozulduuuu... Olsuuun garantisi var. Hiiç üşenmeden tam üç vesaitle gidilen en yakın yetkili bayisine götürdüm... Telefonu aldılar ve size üç gün içinde bilgi mesajı gelecek dediler. Yooo üç gün bile sürmedi hemen ertesi gün geldi. Telefonunuzun ekonomik arızası mümkün değildir... Lütfen gelip alın yazıyordu ben hııııı dedim o da ne demek tabi kendi kendime neyse eve geldim ve yetkili bayi yi aradım. Bana böyle bir mesaj geldi ne demek dedim.
Ne dese beğenirsiniz ? Ana kart ısıtılmış... Efendim o ne demek yani telofonunuz açılmış, nasıııl yani yetkili olmayan bir kişi tarafından müdahale görmüş....
Ben bu telefonu aldım ve bozulur bozulmaz hiç üşenmeden yetkili bayisine götürdüm. Yetkisiz kişiye müdahele ettirmedim. böyle bir uygulama yooook ben bunları tabi ki ithalatçı firmaya anlatıyorum. sonuç sıfııııır .Bizim teknik elamanımızın raporu vaaaaar diyooo iyide ben yok mu diyom böyle bir rapor varsa senin telefonunun bana satılmadan önce böyle bir uygulama görüp satışa çıkarıldıysaaa ben bunu nereden bileceğim ki... Benim suçum neee
Bilmiyorum size aktarabildimmi ama daha telefonun garantisi dolmadan bozuluyor ve siz bunun tamirat görmüş bir telefon olduğunu öğreniyorsunuz.
Bu olaydan neler öğrendik:
Bir: telefonlarda anakart varmııış
İki: bir de ısıtılıyormuş.
Üç: garantisi var mııı belli değil olmayabiliyoooo
Dört: bunu yazmıyım ayıp olacak.
beş:ekonomik arıza mümkün olmuyormuş.
altı: telefonu satın almadan önce açılıp açılmadığı bilenemiyoooo
Yedi: Sizde keriz gibi gidip garantili mal alyorum deyip parayı bastırıyormuşsuuz.
Benim bayaaaa kültürüm arttı. Yani yeni terimler öğrendim bu sayede.
Malına sahip çık kardeşim... Koskoca fimasın telefonu ilk tüketicinin açması için bir ambalaj akıl edemiyormusun. Yoksa işine mi gelmiyo? düşük kalite mallarımı piyasaya sürüyorsunuz.
İsminin karalanmasına ne fırsat veriyorsun.

14 Temmuz 2008 Pazartesi

HOŞÇAKAL...


Rahmetli babamla çekilen son fotoğrafımız... Üzerinde ki gömleği babalar gününde almıştım. Önce bana kızdı, neden aldın dedi... Ben de gülüp hep sen mi bize alacaksın bu seferde ben sana bir şey alıyım dediğimde... Tamam bunu alacağım ama sakın bana bir şey alma ben üzülüyorum. Siz gençsiniz bana alacağınıza kendinize alın demişti. Benden başka da hiç bir kardeşim ya da abilerimden hediyelerini almamıştı. Bu size ders olsun bir daha bana bir şey almazsınız böylece demişti. Babalar günü diye bir şey yoktu bizim evimizde. Bazen onu sıkıştırıp zorla öperdik. Kaşlarını çatıp bıyık altından gülerdi bize.
Evlendikten sonra... Ben ne zaman ziyaretlerine gitsem mutlaka o gömleği giyer, beni kapıda karşılayıp babasının karakızı gelmiiiiiş derdi.
Bu gün rahmetli Kazım Koyuncu'nun hoşçakal adlı şarkısını ilk defa dinledim, ya da daha önce dikkatimi çekmemişti bilemiyorum. Hemen gidip CD'sini aldım. Bıkmadan usanmadan dinleyebilinecek çok duygusal bir şarkı dinlemelisiniz mutlaka ... Biraz ağlattı beni ama olsun.
Şarkı sözlerini sizinle paylaşmak istiyorum.
İşte gidiyorum.
Bir şey demeden.
Arkamı dönmeden.
Şikayet etmeden.
Hiç bir şey almadan.
Birşey vermeden.
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum.
Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde.
Yürüyorum sanki senin yanında.
Sesin uzaklaşır her bir adımda.
Ayak izim kalmadan gidiyorum.
Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı.
Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı.
Bana kimse sen gibi sarılmadı.
Işığımız sönmeden gidiyorum.

12 Temmuz 2008 Cumartesi

BU GÜN BENİM EVLENDİĞİM GÜNDÜR...

Başlıktan da anlaşılacağı gibiiii :) Bu gün evlilik yıl dönümümüz. Eşim hatırlamadı bile dedim ki :) Eşim bana ne aldıııın diyerek yanıma geldi.
Biz kadınlar böyle şeylere fazla mı önem veriyoruz. Bilemiyorum ama hatırlanmak güzel şey canım :)

12.07.2008-12.07.1993= kaç olmuş ben hesaplayamadım:)